Son zamanlarda sosyal medya hesaplarında sıkça karşınıza çıkmıştır Hollywood Estetiği. Hollywood ünlülerinin favori işlemlerinden olan tıbbi ismi ile ”bişektomi ” operasyonu, üçgen bir yüz hattına sahip olmanızı sağlıyor. Böylece daha belirgin elmacık kemiklerine de sahip olabiliyorsunuz.

Nedir Bu Hollywood Estetiği?

Basında ve sosyal medyada Hollywood yıldızlarından ve birçok ünlünün bu işlemi yaptırmasından dolayı ‘’Hollywood Estetiği’’ olarak tanınan ‘bişektomi’ operasyonu ; en basit tabiriyle yanaktan yağ aldırma işlemidir. Yüzümüzde bulunan iki çiğneme kasının arasındaki yağ yastıkçıklarının alınmasıdır. Bu yağlar yüzün yuvarlak ve tombul görünmesine sebep olur.

Kilo verdiğiniz halde yüzünüzün yuvarlaklığından, tombulluğundan şikayet ediyorsanız ve daha üçgen, daha zarif bir yüz hattına sahip olmak istiyorsanız o zaman Hollywood Estetiği için doğru kişi olabilirsiniz. Bahsettiğimiz çiğneme kaslarının arasında kalan yağ fazlalığı alındığında, elmacık kemiklerinizde belirginleşmiş oluyor.

Nasıl Yaptırabilirim?

Öncelikle işe kendinize yakın hissettiğiniz veya güvendiğiniz bir hekimin görüşünü alarak başlamalısınız. Sizin bu işleme uygun olup olmadığınızı, şikayetinizi dinledikten ve muayene ettikten sonra söyleyecektir.

‘’Maliyeti nedir?’’ diye düşünenler ve merak edenler için söylüyorum, piyasa farklılıkları olabiliyor fakat genel olarak çok büyük ve uçuk rakamlar gerekmiyor bu işlem için.

Fiyat araştırmanızı yaptınız, hekiminize muayene oldunuz ve sıra geldi karar aşamasına. Ben kendi deneyimlerime dayanarak şunu söylemeliyim ki ,henüz yaptırıp pişman olanı ‘keşke yaptırmasaydım’ diyeni görmedimArzuladığınız görünüme kavuşmak için kararınızı verdikten sonra ise süreç başlıyor.

Bu işlem sadece o bölge uyuşturularak lokal anestezi ile de yapılabilir fakat bu benim sizin için pek de konforlu bulmadığım bir yöntem açıkçası. Çoğunluk da benimle aynı fikirde olacak ki pek de talep görmüyor:) Ağız içerisinde çalışılacağı için uyanıkken bu süreç tam bir eziyete dönüşebilir .Bu yüzden genel anestezi altında yapılması önerilir. Yaklaşık olarak 1 saat süren bir işlem ve ağız içerisinde ,yanak duvarında küçük, birkaç tane dikişleriniz olacak. İnanın ağrılı ,sancılı bir süreç asla değil, yüzlerce hasta verilerine ve tanık olduğum süreçlere dayanarak söylüyorum bunu:) Ameliyat sonrası dışarıdan görünen herhangi bir kesi izi, morluk vs. olmuyor. Yanaklarda hafif bir şişlik olacaktır fakat bu süreci sabırla beklerseniz ,ödemlerin hızlı bir şekilde indiğini ve istediğiniz görünüme kavuştuğunuzu göreceksiniz.

Bu işlemin en güzel yanını ise en sona sakladım İşleminizi yaptırdıktan sonra ,dışarıdan görünen herhangi bir pansuman ,korse vs. olmadığı için iş ve sosyal yaşamınıza hızlı bir şekilde dönebilirsiniz

Arzu ettiğiniz üçgen ve tombul görünmeyen yüz hatlarına sahip olmak bu kadar kolay 

Ben genel hatlarıyla süreci anlattım. Sizin de sormak istedikleriniz varsa yorum olarak yazabilirsiniz Ne diyorduk ‘’Güzellik kendin olmaya karar verdiğin zaman başlar.’’

GÜZEL VE MUTLU GÜNLER…

ÖZLEM DERBENT

Bugün,herkesin aklından geçirdiği,içten içe aslında istediği fakat düşününce de dehşete kapılıp vazgeçtiği veya ertelediği ameliyatlardan olan karın germe(abdominoplasti) ameliyatının sürecinden bahsedeceğim.Bu sektörde geçirdiğim yıllara ve gördüğüm,sürecine şahit olduğum yüzlerce hasta verilerine dayanarak şunu söylemeliyim ki,ameliyattan sonra duyduğum en sık cümle ”korktuğum kadar değilmiş:)”.Ameliyat olmayı düşündüğünüz andan itibaren etrafınızdan çok fazla yorum almaya başlarsınız.Kötü ve olumsuz hikayeler,”bir arkadaşım oldu” veya ”bir tanıdığımdan duydum” ile başlayan cümleler,internette gezinirken gözünüze takılan yorumlar sizi doğru bilgilendirmemekle kalmayıp bir de strese sokmaya başlar.Unutulmaması gereken en önemli şey ise her ameliyat ve her süreç kişiye göre farklılık gösterir.Uygulanan teknik,yapılan işlem,ameliyat sonrasındaki süreçte yaşananlar vs.gibi birçok etken süreci ve iyileşme hızını değiştirir.Bu yüzden size en doğru ve en güvenilir bilgiyi sizi muayene eden hekiminizin vereceğini unutmamak gerekiyor.Bu yazımda ise bu ameliyat sürecinin rutinde ve genel olarak nasıl geçtiğinden bahsedeceğim. 

”Çok ağrım olur mu?” korkusundan başlayalım..Karın germe diyince aklınıza hemen geçirilen sezeryan doğumlar,büyük büyük dikişler,kesiler ve ağrı geliyor biliyorum.Öncelikle şunu söylemeliyim ki bu ameliyat sezeryan doğumlar veya o büyük karın içine girilen ameliyatlar gibi değil.Batın dediğimiz iç organlarınızı kapsayan karın boşluğuna girilmiyor.Bu ameliyat tamamen cilt,cilt altı dokusu ve kas dokunuzda yapılan bir müdahale.Dolayısıyla büyük ve dayanılmaz ağrılarınızda olmuyor.Hatta neredeyse yok denecek kadar az diyebilirim.Bu durum tabi ki ağrı eşiğinize göre kişiden kişiye değişiyor bunu da unutmamak gerekir.Fakat ağrılar verilen ağrı kesicilere hızlı yanıt verir düzeyde oluyor.Ameliyattan sonra 2.günden itibaren her geçen gün hızla iyileşmeyi göreceğiniz ve var olan hafif ağrıların bile yok olduğuna tanık olacağınız bir süreç başlıyor.

”Kaç günde ayağa kalkarım,normal yaşantıma dönebilir miyim?” endişeleriyle devam edelim..Bir iyi haber daha var:)Aynı gün ayağa kalkıyorsunuz ve kendi ihtiyaçlarınızı karşılayabiliyorsunuz.Tek yapmanız gereken kendinizi çok yormamanız,ağır kaldırmamanız ve istirahat halinde olmanız.Çalışanlar genellikle ameliyatın 10.gününde mesailerine dönebiliyorlar.(fakat yaptığınız işin niteliği önemli ve bu durum süreyi değiştirebilir.)Bu ameliyatlarda ameliyatın tekniğine göre(tam karın germe veya mini karın germe) ilk 10 gün öne eğik yürümeniz gerekebilir.Bunun sebebi ise kesinlikle ağrınızın olacağı veya dik duramayacak olmanız değil,dışarıdan görünmeyen gizli dikişlerinizde gerginlik olmasın,güzel iyileşsin ve onları zorlamayın diye bilinçli olarak bunu yapmanız istenebilir.

Birçoğumuzun ortak korkularından biri olan ANESTEZİ KORKULARIMIZ…Hem bunu yaşamış hem de aynı zamanda anestezi teknisyeni olarak uzun yıllar çalışmış biri olarak bu konudaki tüm deneyimlerimi (kendi geçirdiğim estetik ameliyatlarda dahil) ise çok yakında sadece bu başlık altında paylaşacağım sizinle:)

Bildiğiniz gibi günümüzde estetik işlemler eskiye oranla artık daha ulaşılabilir hale geldi. Şööyle bir yıllar öncesine dönüp baktığımızda toplumda bu kadar yaygın olmadığı için sadece çok ünlü birkaç kişinin estetik müdahaleler yaptırabildiğini hatırlarsınız mutlaka. Yaygın olmadığı için tabi maliyetler de çok çok yüksek ve ulaşılmazdı o yıllarda. Ne mutlu ki o günler geride kaldı Günümüzde bu konuda cinsiyet ayrımı olmaksızın toplumsal tabularımızı biraz daha yıkabildiğimiz için artık çok daha ulaşılabilir ve yaptırılabilir hale geldi bu tür işlemler. Artık etrafınızda sıkça botox yaptıran, yağ aldıran veya başka işlemler yaptıranları görebiliyorsunuz. Talep artınca rekabette arttı tabi ve dolayısıyla fiyat skalaları da genişlemiş oldu. Artık telefonla bile birçok yerden fiyat bilgisi alabilir ve karşılaştırma yapabilir haldeyiz. 

Ameliyatsız İşlemler

Öncelikle ameliyatsız medikal estetik işlemlerinden bahsedeceğim. Dolgu, botox, mezoterapi, cilt yenileme ve gençleştirme yöntemleri gibi ameliyatsız yapılan uygulamalar malzeme bağımlı işlemlerdir. Yani hekimler dışarıdan alınan ürünlerle bu işlemlerin uygulamalarını yaparlar. Eskisi kadar ulaşılmaz olmasa da belli bir bütçeyi, belli aralıklarla gözden çıkarmak gerekir bu işlemlerle. Çünkü bu tür ameliyatsız işlemler bir defa yapılan ve bir daha gerek kalmayacak kalıcı çözümler değildir. Yapılan işleme göre belli dönemlerde etkileri biter ve isteğinize göre tekrar yaptırmanız gerekir. Örnek verelim:) Botox işleminin etki süresi en fazla 6 ay olduğu gibi aynı şekilde dolgu uygulamalarının da belli etki süreleri vardır. Dolguların 3 aylık, 6aylık, 1-1,5 yıllık, 2 yıllık, 3 yıllık gibi kalıcılık süreleri değişebilir. Tam bu noktada fiyatlar kullanılan malzemenin markasına ve size kullanılacak adet miktarına göre değişiklik gösterir. Piyasayı tanıyan ve ortalama fiyatlara yıllardır hakim olan biri olarak ameliyatsız işlemlerin bazı durumlarda ameliyat fiyatlarından bile yüksek olabildiğini söyleyebilirim sizlere. Bunun tek sebebi ise malzeme yani maliyet fiyatlarının yüksekliği ve döviz ile alınıyor olmasıdır. Bu işlemlerde size verilen fiyatlar eğer seanslı bir işlem değilse genellikle tek uygulama başına fiyatlardır.

Estetik Cerrahi Ameliyatları

Estetik cerrahi ameliyatlarına gelirsek eğer bu tür ameliyatlar için ödediğiniz ameliyat ücretinin dışında ekstra maliyetler çıkabileceğini söylemeliyim ki buna hazırlıklı olun. Siz ameliyat ücretlerini araştırırken çoğunlukla duyacağınız rakamlar sadece yaptıracağınız ameliyat ve o ameliyatın kontrollerini kapsayabilir. Bu yüzden araştırma yaparken hastanede gecelik yatış sayısı veya hastane dahil mi değil mi diye mutlaka sormanızı öneririm. Yani bir ameliyatın paket fiyatında o pakete nelerin dahil olduğunu bilmenizde büyük fayda var. Genellikle bizim de yaptığımız gibi rutin ameliyat öncesi kan tetkikleri ve 1 gece hastane yatışı dahil fiyat verilir. Çünkü fiyatlar belirlenirken sadece planlanan işlem için ameliyathane kullanım masrafı, yatış süresi ve kullanılacak malzeme masrafı göz önünde bulundurulur ve bunların maliyetleri hesaplanır. Fakat burada önemli bir ayrıntı vardır ki ‘’rutin’’ diye tabir edilenin dışında eğer şüphelenilen herhangi bir sağlık sorununuz olursa,ameliyat öncesinde ekstra kan tetkikleri veya başka uzman hekimlerden muayene olmanız istenebilir. Bunların ücretleri sizden talep edilecektir. 

Bir diğer konu ise ameliyat sonrası kullanmanız gereken korseler. Eğer ameliyat sonrası korse kullanmanız gerekirse korse ücreti de fiyata dahil olmayabilir. Bu durum hekime ve hastaneye göre değişiklik gösterir.

Yaşanabilecek Komplikasyon Durumları

Farkında olunması gereken en önemli şeylerden biri ise, çok basit bir işlem de olsa, estetik için de olsa genel anestezi alınacağı ve ameliyat olacağınız gerçeğidir Ameliyat sırasında oluşabilecek komplikasyonlar ve risklerin çok düşük bir ihtimal de olsa var olduğudur. Örneğin düşük bir ihtimal dahilinde olsa bile ameliyat sırasında kan takılması gerektiğini varsayalım. Bu gibi ekstra durumların ameliyat paket fiyatlarına dahil olamayabileceğini, takılan kan ürünün ekstra ödeme olarak karşınıza çıkabileceğini göz önünde bulundurmalısınız.

Ameliyat sonrasında yaşanabilecek doku kaynaklı problemler de olabiliyor. Örneğin dikiş izi iyileşmesi gibi. Kimimizin doku iyileşmesi çok iyi ve sorunsuzken, kimimizin yaraları geç iyileşir veya dikiş izlerimizde kabarıklık, genişleme gibi sorunlar olabilir. Bu tür komplikasyonların ihtimal yüzdesi çok düşüktür ancak aklınızın bir köşesinde bulunmasında fayda olacaktır Ameliyat sonrası tekrarlanması gereken işlemler için hekiminiz sizden ücret talep etmese bile çıkabilecek hastane ücreti ve maliyetleri ödemeniz istenebilir.

SAĞLIK SİGORTALARI GEÇERLİ Mİ?

Sıkça sorulan bir başka soru Eğer hekiminiz bir hastaneye bağlı çalışmıyorsa ve tamamen özel kliniğinde hizmet veriyorsa hiçbir sağlık sigortası yapılan işlemleri karşılamıyor maalesef. Sorunuzu duyar gibiyim, evet özel sigortalar da karşılamıyor Devlet hastanelerinde ise, sağlık durumunu etkileyen ve mecburi olarak görünen bazı ameliyatların belli bir kısmını sigorta karşılayabiliyor. Ama genel olarak estetik cerrahi ameliyatları ve işlemlerini sağlık sigortaları ödemiyor.

Umarım bu konu kafanızdaki bazı soru işaretlerini gidermeme yardımcı olmuştur. Ve bu yazımı okuduysanız şuan çok daha farkında ve bilinçli olarak bütçe planlamanızı yapabilir ve beklenmedik sürprizlere karşı hazırlıklı olabilirsiniz diye umuyorum

Küçük dokunuşlar büyük farklılıklar yaratır fakat en büyük fark içinizdeki mutlulukturAklınıza takılanları sormayı ve beni takip etmeyi ihmal etmeyin

GÜZEL VE MUTLU GÜNLER ..

ÖZLEM DERBENT

İNSTAGRAM : @ozlemderbentofficial

ERKEKLERDE ESTETİK YAPTIRIYOR MU?

BEYLER, SİZE DE ÇÖZÜMLER VAR VE TALEP, TAHMİN ETTİĞİNİZDEN ÇOK DAHA FAZLA;)

Sizden gelen ve çok sık duyduğum sorulardan bir tanesi bu. ‘’Erkekler estetik yaptırıyor mu?’’ Bu yüzden de bu talebi yanıtsız bırakamadım ve yazdım Evet. Erkekler de estetik ameliyatlar yaptırıyor ve çok da iyi yapıyorlar. Günümüzde kadınlar kadar erkekler de kendilerine özen gösteriyor. Kadınlar kadar erkekler de mutlu olmayı, iyi görünmeyi ve iyi hissetmeyi istiyorlar.

Gün geçtikçe erkek hastalarımızın sayısındaki artış da gözle görülür derecede yüksek.Bu yüzden de bu yazımızı erkekler için hazırladık

Erkeklerden sıkça duyduğumuz sorunlardan bir tanesinden bahsedeceğim size. Meme büyüklüğü veya meme kısmında yağlanma. Karın problemi olmamasına rağmen meme dokusunun büyüklüğünü ve yağlanmayı düzenli spor yapsa dahi engelleyemeyenlerin ise çözümü jinekomasti ameliyatı. Erkekler de büyük, yağlı ve belki de sarkık meme bölgesiyle yaşamak zorunda değiller Çözümü ise çok da zor değil, sadece kendinize 10 gün kadar istirahat vermeniz yeterli. 

Jinekomasti ameliyatı birkaç farklı teknikle yapılabiliyor. Bu tekniklere muayene olduğunuz doktorunuz ,meme dokunuzun durumuna ,cilt kalitenize ve sarkma durumunuza göre karar verecek. Sadece liposuction dediğimiz yağ alma işlemiyle de olabilir ,fazla meme dokunuz çıkarılarak kesi ile de yapılabilir. Eğer meme dokunuzda çok fazla bir sarkmanız yok ise bu yağ alma işlemi sadece birkaç farklı noktadan kapalı teknik ile izsiz bir şekilde yapılıyor. Eğer doku sarkmanız veya deri bolluğunuz fazla ise o zaman farklı şekillerde dikiş izleriniz olabilir. Bu izler sadece meme başı etrafında olabilir ,meme başında yarım ay şeklinde olabilir veya sadece meme başınızın altında yatay bir çizgi şeklinde de olabilir .Bu izlerin nerede ve ne uzunlukta olacağının bilgisini ise doktorunuz sizi muayene ettikten sonra verecektir.

Biraz süreçten bahsedelim

Ameliyatı genel anestezi ile ameliyathane şartlarında oluyorsunuz. Ameliyat olduğunuz gün 1 gece hastanede yatış yaptıktan sonra ertesi gün taburcu olup evinize rahatlıkla gidebilirsiniz. Aynı gün ayağa kalkar kendi ihtiyaçlarınızı karşılayabilirsiniz. Yani aslında çok da korkulacak bir süreç değil. Büyük ağrılarınız ve büyük zorluklarınız olmuyor. Sadece özellikle ilk 2 gün istirahat edip kendinizi çok yormamanız gerekiyor ki bu sürede önerilere uyuyor olmanız iyileşmenizi de olumlu etkileyecektir unutmayın Bu ameliyatı olduktan sonra korse kullanmanız çok önemli ve mecburi. Ameliyattan çıktığınızda göğüs bölgenizi saracak bir korse giydirilmiş olarak uyanacaksınız ve 3 hafta ile 4 hafta arasında duş harici bu korse hayatınızın bir parçası olacak. İyi haber, dışardan görünmeyecek ve kıyafetinizin altında pek belli olmayacak Taburcu olduktan 2 gün sonra kontrolünüz yapılır ve herşey yolunda ise günlük zorunlu duş almanız istenir. Yaz aylarında olduğumuz bu sıralarda ise bu durumdan memnun olmayacak olan yoktur sanıyorum : )

İşe ne zaman başlarım?

Süreç her ne kadar zor geçmese de biz mutlaka minimum 1 hafta işe dönmemenizi isteriz. Çünkü bu süreçte dinlenmeniz ve kendinizi yormamanız ,ödemlerinizin artmasını engeller ve yaralarınızın güzel iyileşmesini sağlar. Oturarak bilgisayar başında çalışanlar evlerinde 2.günden itibaren işlerini de takip edebilir tabi ki:)

Ağrı…

Biliyorsunuz toplumda genel olarak yaygın olan bir inanış vardır ki , erkeklerin kadınlara göre ağrı eşiğinin daha düşük olması. Bu durum, doğru mu değil mi bilinmez ama herkesin ağrı eşiğinin birbirine göre farklılık gösterdiği kesindir. Böyle olmasına rağmen ben bugüne kadar jinekomasti ameliyatı olup da ,çok ağrım var diyeni görmedimSıfır ağrı demiyorum tabi ki ama size verilen ağrı kesici ilaçların dindireceği kadar az diyebilirim.

Ben genel hatlarıyla süreci anlattım. Sizin de sormak istedikleriniz varsa yorum olarak yazabilirsiniz Ne diyorduk ‘’Güzellik kendin olmaya karar verdiğin zaman başlar.’’

GÜZEL VE MUTLU GÜNLER…

ÖZLEM DERBENT

Öncelikli olarak şunu söylemeliyim ki siz ameliyat olmaya karar verdiğinizde, ameliyatınızı yapacak olan cerrah ve sizi uyutacak olan anestezi hekimi birlikte hareket ederek sizin anestezi alımına ve ameliyata uygunluğunuza birlikte karar verirler ve inanın hiç bir cerrah veya anestezi hekimi hayatınızı riske atacak bir ameliyat yapmak istemez. Bana bu konuda inanabilirsiniz:)

 Peki bu karar nasıl veriliyor? Ameliyat olmadan önce size birileri tarafından(hemşire, anestezi teknisyenleri, cerrahınız, anestezi hekiminiz veya sağlık danışmanınız) birçok farklı konuda sorular sorulur.Aslında işin en önemli aşaması budur ve sizin bu sorulara kesinlikle doğru ve eksiksiz cevap vermiş olmanız gerekir.Çünkü aldığımız cevaplara göre size yapılması gereken tetkikleri belirleriz ve riskleri planlarız. Size bununla ilgili küçük bir örnek vermek istiyorum. Diyelim ki size ”kullandığınız herhangi bir ilaç var mı?” gibi bir soru yöneltildi ve siz A ilacını kullandığınız halde bunu unuttunuz veya size göre önemsiz bir ilaç olduğunu düşünerek söylemediniz. Fakat ameliyat esnasında veya anestezi sırasında kullandığımız size yapılacak B ilacı ile sizin kullandığınız A ilacı etkileşime girerek hayati bulgularınızda istemediğimiz etkiler meydana getirdi. İşte hekiminize vereceğiniz eksiksiz ve doğru bilginin önemine ufak bir örnekti bu sadece. Çok küçük bir örnek de geçirdiğiniz hastalıklar ile ilgili. Herhangi bir hastalığınız varsa veya daha önce tedavi görüp iyileşmiş olsanız dahi bunu da atlamadan hekiminize söylemelisiniz ki anestezi almanızda veya ameliyat olmanızda herhangi bir risk olup olmadığı doğru bir şekilde tespit edilebilsin. Anlatabileceğim en yalın haliyle anlattım bu sorgulamanın ve sorulan soruların önemini sanıyorum:) 

Sizin verdiğiniz cevaplara göre de kan tahlilleriniz yapılır, eğer gerekiyorsa kalp grafileri, akciğer grafileri veya farklı branşların uzmanlarına muayene olmanız bile istenebilir. Tüm bu sonuçlar toplanarak anestezi alımına uygun olup olmadığınıza karar verilir.

Şunu da belirtmem gerekiyor ki, tüm tetkikler ve değerlendirmeler yapıldıktan sonra ameliyat olmaya veya anestezi almaya uygun olmadığından dolayı, gerekçeleri belirterek tedaviye yönlendirdiğimiz ve ameliyatını ertelediğimiz birçok hastamız oluyor. Eğer değerlendirmeler sonucunda ameliyata engel bir durum yoksa ameliyat sürecimizi başlatmış oluyoruz.

Peki yine de hiç risk yok mu?

Tabii ki var. Fakat bununla ilgili en çok verdiğimiz örneklerden birini sizinle paylaşacağım. Evinizden çıktınız ve yürüyerek markete gidiyorsunuz. Markete giderken yolda bir apartmanın tepesinden başınıza birşey düşmeyeceğinin veya hızla gelen bir aracın şoförünün direksiyon hakimiyetini kaybedip size çarpmayacağının bir garantisi var mı? Yok. Ve sizin böyle bir durum için alabileceğiniz pek fazla bir tedbir de yok. Fakat buna rağmen biz ameliyatlara(en risksiz diye düşünülen, en basit denilen işlemlerde  bile)olası bir acil duruma karşı en kötü senaryolar planlayarak, malzeme, ilaç, cihaz ve ekipman olarak hazırlanmış bir şekilde gireriz. İnanın siz markete gitmek için yolda yürürken başınıza gelebilecek kötü senaryolar için bu kadar tedbirli olamayabilirsiniz:)) 

Siz yapacağınız araştırmalar sonucunda uzmanlığına ve güvenilirliğine en çok inandığınız ve konuştuğunuz zaman kendinizi en rahat hissettiğiniz doğru hekiminizi bulduktan sonra, cerrahınızın ve anestezi hekimlerinizin sizin hayatınızı riske atacak bir operasyon yapmayacağından emin olabilirsiniz.

Anestezi korkuları ile ilgili yazılacak çok fazla şey var, bunlardan bir diğeri de medyaya yansıyan korkutucu ve birçoğu asılsız anestezi haberleri mesela. Fakat sizden de gelecek sorularla birlikte ilerleyen zamanlarda bu konuya kaldığımız yerden tekrar devam edeceğiz:)

Siz de sormak istediklerinizi yorum olarak bırakabilirsiniz. Ne diyoruz ”Güzellik, kendin olmaya karar verdiğin zaman başlar.”

GÜZEL VE MUTLU GÜNLER..

ÖZLEM DERBENT

Biz farkında bile olmadan içine düştüğümüz estetik kaygıları  ve güzellik algısından bahsedeceğim bu kez. Son yıllarda sosyal medya üzerinden dayatılan bir güzellik algısı oluşmaya başladı ve siz de eminim bunun farkındasınız. Tek tip görünen ve birbirine benzeyen burunlar, üçgen bir yüz, belirgin  çene hattı ve çok ama çok büyük dudaklar …  Bu liste daha da uzatılabilir tabiiki. Örneğin ‘’ bu burun bana olur mu? Yakışır mı?’’ diye düşünmeden sosyal medyada başkalarında görüp beğendiği burun için cerrahların yolunu tutanlar var. Evet, plastik ve estetik cerrahlar iyi ki var Ve iyi ki artık daha kolay ulaşılabilir hale geldiler fakat unutmayalım ki yanlış işlem ve yanlış sonuçlar, mutlu etmek yerine bir kabusun içine de sokabilir bizleri. Eğer doğru bir operasyon ile güzel ve doğru bir sonuç elde etmek istiyorsak öncelikle kendimizi sevmek ve kendimizin farkında olmak ile başlamalıyız işe. Sonra da doğru cerrahın kapısını çalmalıyız  

Doğru operasyon zaten beraberinde doğru sonucu getirecektir emin olabilirsiniz. Önemli olan tek şey gerçekten ihtiyacınız olanı tespit etmek. Mesela gamzeler… Ne şahane ve tatlı görünüyorlar değil mi? Fakat inanın bana yüzü gamze estetiği için uygun olmayan birine bu işlem yapıldığında ne kadar korkunç durabildiğini de biliyorum;)  Ya da sosyal medyada gördüğümüz minik, kalkık ve hokka burunlar… Herkesin yüz şekli, kemik yapısı, çenesi , elmacıkları birbirinden farklıdır. Burun şekli ise tüm bu saydıklarıma göre belirlenmelidir. Her yüze aynı burun olmaz ve olmamalıdır. Bunu öncelikle kabul etmemiz ve tek bir uygulama için ısrarcı olmamamız gerekiyor. Sonra gelip bana mutsuzum diyorsunuz vallahi çok üzülüyorum   

Bir estetik müdahale için adım atacaksanız öncelikle cerrahınızla iyi bir analiz yapmanız ve hekiminizin yönlendirmelerini dikkate almanız önemli… İhtiyacınız doğru tespit edildiğinde inanılmaz ve muhteşem sonuçlar kaçınılmaz oluyor  

İhtiyacınız olmadığı halde yüzünüzü gerdirmeyin, ihtiyacınız olmadığı halde dolgu yaptırmayın, ihtiyacınız yoksa eğer sırf değişiklik yapmak için bıçak altına yatmayın, bunun yerine kuaförünüze gidebilirsiniz mesela   Yüzünüzde doku eksikliği, çukurlar olmadığı halde dolgu yaptırırsanız şişmiş ve kötü görünen bir yüze sahip olursunuz. Veya cildiniz gevşek bile değilken yüzünüzü gerdirmek  için ısrarcı olursanız ifadesiz bir yüze sahip olabilir  veya dikişlerinizde genişlemeler yaşayabilirsiniz…

Tüm bunlardan daha da önemlisi ,kendimizi sevmek. Öncelikle olduğumuz gibi  kendimizi kabul etmek. Biz başkalarına benzemek zorunda değiliz. Çünkü her birimiz farklı bir ruh, farklı bir dokuyuz…Sonra ise zamanın ve yerçekimin azizliğine uğrayan, bedenimiz veya yüzümüz için gerekli olan  doğru müdahaleleri yaptırmak. Hepsi bu kadar

Güzellik,kendin olmaya karar verdiğin zaman başlar….

Sorularınız olursa yorum bırakabilir veya bizleri arayabilirsiniz

ÖZLEM DERBENT

İNSTAGRAM:ozlemderbentofficial

Hepimiz elimizde bir saç modeli fotoğrafı ile kuaföre gitmişizdir değil mi Aranızda kuaförler varsa biliyorum ki bu en istemedikleri şeydir Saç telinin kalınlığı-inceliği, dolgunluğu vs. sonucu etkiler ve bazen kuaförümüzden ‘’bu sana olmaz’’ cümlesini duyarız. Ben de bunun gibi fotoğraflarla karşılaşıyorum zaman zaman. Bir başkasının yüzünün fotoğrafını gönderip ‘’buna benzemek istiyorum’’ diyenler oluyor. Bu bakış açısını yıkmak ve bu tür beklentileri ortadan kaldırmak için yazma ihtiyacı hissettim bu kez.

Son yıllarda sosyal medyanın da etkisiyle yüzlerce altın orana sahip yüzler, simetrik fizikler, orantılı burunlar, kusursuz yüz ve vücut hatları görüyoruz. Kalıplaşmış bir güzellik algısı oluşmaya başladığından beri bu kalıbın peşinde koşanlar genellikle mutsuz olmaya başlıyor. Öncelikle şunu kabul etmekle başlamalıyız işe, hayal kırıklığına uğratmak istemem ama sosyal medyada gördüğünüz fotoğrafların birçoğu hatta tamamına yakını photoshoplu arkadaşlar Kusursuz ve tamamı simetrik yüz ve vücut yoktur bundan emin olabilirsiniz. Doğamız gereği vücudumuzda asimetriler vardır. Bu asimetriler ve oranları kişiye göre değişiklik gösterir sadece. Asimetri demişken vücut asimetrilerinden bahsedip örneklendirelim. Örneğin her iki meme birbirinin milimetrik olarak aynısı olamayabiliyor. Ve ya her iki göz içinde aynı şeyi söylemek mümkün. Kimimizde bu asimetri oranı çok küçük ve yalnızca dikkatle bakıldığında fark edilirken, kimimiz de ise daha büyük oran farkı olabilir. Bir estetik cerrahtan bu konuda beklenebilecek tek şeyin bu bariz farkı en aza indirmeye ve dikkat çekmeyecek derecede simetri sağlamaya çalışması olduğunu kabul etmek gerekir ki sonunda mutsuz olmayalım. 

Bir başka önemli detay ise estetik müdahale yaptıracağımız zaman en büyük yanılgımız bambaşka biri olarak çıkacağımızı düşünmektir. Ve böyle düşünerek yaptırdığımız her işlemin sonucu ne kadar iyi, güzel ve başarılı olursa olsun bizi tatmin etmeyecek ve mutsuz edecektir. Her dokunun, her yüz şeklinin, her vücudun birbirinden farklı olduğunu kabul etmeli, bir başkasında gördüğümüz sonucun birebir aynısını beklemek yerine bize uygun olan ve bizim elde edeceğimiz sonucu çok dikkatle analiz edip kabul etmeliyiz. Her şeyi örneklendiriyorum ben genelde artık biliyorsunuz Buna da bir örnek vererek açıklamak gerekirse, arkadaşınızda gördüğünüz burun şeklinin aynısı size yapılamayabilir ve hatta birebir aynısı yapılamaz. Çünkü arkadaşının çene yapısı, elmacık kemiklerinin çıkıklığı, göz küreleri sizinkiyle aynı olmayacağı için onda güzel görünen burun şekli sizin için uygun olmayabilir. Ve ya sizin burnunuzun kemik ve kıkırdak yapısıyla bir başkasının ki aynı olmayacağı için yine birebir aynı şekli sağlamak mümkün olmayabilir.

Etrafımızda gördüğümüz kalıplaşmış güzellik algısı olan dolgun dudaklar, üçgen bir yüz şekli, çıkık elmacık kemikleri… Evet, bunlar tabi ki sağlanabilir fakat unutulmamalıdır ki her uygulama kişinin yüz şekline ve hatlarına uygun olarak yapılmalıdır ve beklentiniz bu yönde olmalıdır. Eğer hekiminiz size ‘’bu işlem sana uygun değil’’ diyorsa kesinlikle onu dinlemenizi öneririm aksi takdirde istemediğiniz ve geri dönüşü olmayan sonuçlarla baş başa kalabilirsiniz. Şikayetiniz vücudunuzun hangi bölgesi ile ilgili ise öncelikle tam olarak sevmediğiniz ve rahatsız olduğunuz durumu tespit etmelisiniz. Hekiminiz veya estetik koçunuz şikayetleriniz ve istekleriniz doğrultusunda neler yapılabileceği, sizin için uygun olan yöntemi ve sonucun nasıl olabileceği konusunda sizi doğru şekilde bilgilendirecektir. Ve en önemlisi tam da bu aşamada söylenenleri dikkatle dinleyip analiz ederek karar vermektir.

Küçük dokunuşlar büyük farklılıklar yaratır fakat en büyük fark içinizdeki mutlulukturAklınıza takılanları sormayı ve beni takip etmeyi ihmal etmeyin

GÜZEL VE MUTLU GÜNLER ..

ÖZLEM DERBENT

İNSTAGRAM : @ozlemderbentofficial

‘’Sporcular estetik operasyonlar yaptırabilir mi?’’veya ‘’hangi işlemler  yapılabilir’’ diye gelen sorular üzerine bu konuya açıklık getirmeye karar verdik Estetik cerrahi ameliyatları ve cerrahi olmayan medikal estetik uygulamalarının hepsini (kendilerine uygun olanları tabi) yaptırabilirler. Tek bir şart ile! İyileşme için gereken süre kadar ara vermek ve önerileri dikkate almak … 

Meme estetiği ile ilk örneğimizi verelim ozaman Balerinler, dansçılar, fitnes ile ilgilenen veya göğüs ile kol kaslarını kullanması gereken sporcular bu ameliyat sonrası  2-3 ay ara vermeleri gerekir. İyi bir iyileşme ve başarılı bir sonuç için bu süre ciddi önem taşır .Genel olarak ise her ameliyat sonrası 2 ay süre ile ağır spordan kaçınılması gerekmektedir. 

‘’Esneme payı olur mu, iyi hissedersem başlarım.’’ gibi şeyler düşünüyorsunuz şuan biliyorum Hayır,aklınızdan bile geçirmeyin! Bu süreyi kendi sağlığınız, yaralarınızın güzel iyileşmesi, dikişlerinizin zarar görmemesi, enfeksiyon riskinin artmaması, ödemlerinizin fazlalaşmaması ve tabi ki ameliyat sonrası aramızın bozulmaması için kendinize tanımanız gerekiyor bu konuda anlaşalım

Burun estetiği gibi işlemler ise ameliyat sonrasında hassasiyet ve özen gerektirir. Burnunuza darbe almanız veya çarpmanız halinde ameliyatın boşa gidebileceğini ve burunda eğriliğe dolayısıyla nefes alma problemlerine neden olabileceğini unutmayalım. Futbol, basketbol, dövüş sporları gibi burnunuza darbe alabileceğiniz dallarla ilgileniyorsanız eğer darbe sonucu oluşabilecek riskleri bilmeniz  ve bunları göze alarak bu ameliyatı  olmanızı öneririm. Hiç ameliyat olmamış bir buruna bile aldığınız darbe burun şeklini bozabilir ve nefes alma sorunlarına yol açacak hasarlara sebep olabilir. Dolayısıyla ameliyat sonrası da burnunuzu hiç ameliyat olmamış gibi korumanız önemlidir.

Ameliyat gerektirmeyen dolgu, botox, mezoterapi gibi medikal estetik uygulamaları sonrasında ise tüm spor faaliyetlerinize 1-2 gün ara vermeniz yeterlidir. Diyelim ki bu öneriyi dinlemediniz ,neler olur söyleyeyim size

 Örneğin Botox yaptırdınız.4 ile 6 ay kalıcığı olan bu işlemin etki süresinin kısalmasını veya komplikasyon oluşmasını istemiyorsanız eğer aynı gün spor yapmasanız iyi olur;) Veya dolgu yaptırdığınızı ve aynı gün klinikten çıkıp spor salonuna gittiğinizi düşünelim. Ödemleriniz artar ve iyileşme süreniz uzar. Tüm bunların yanında cilt altı minik kanamalar sonucu morluklara da yol açabilir. Bunlar sadece olabilecek risklerin birkaçı

Bu yüzden şimdi karar sizin! İstediğiniz tüm estetik operasyonları tabi ki yaptırabilirsiniz sevgili sporcu arkadaşlar   Sadece iyileşme süresi kadar  spora ara vermek şartı ile

 Umarım soru işaretlerinizi biraz olsun giderebilmişimdir. Yine de hayır benim başka sorularım da var diye ısrar ederseniz o zaman bana ulaşmanız veya aşağıya yorum bırakmanız gerekir Sağlıkla kalın

Güzellik,kendin olmaya karar verdiğin zaman başlar….

ÖZLEM DERBENT

İNSTAGRAM:ozlemderbentofficial

FRAKSİYONEL KARBONDİOKSİT(FCO2) LAZER UYGULAMA ALANLARI 

-Akne ve sivilce izleri

-Leke tedavileri

-Gözenek küçültme

-Yara,ameliyat,yanık, jilet ve dikiş izleri

-Yüz ,göz kapakları,boyun,dekolte bölgelerindeki ince kırışıklıkların giderilmesi 

-Yüz gençleştirme

-Gebelik ve doğum sonrası çatlaklar

-Ben alımı ve siğillerin giderilmesi

-Yaşlılık ve güneş lekeleri

-Ameliyatsız vajinal sıkılaştırma

-Vajina beyazlatma

FRAKSİYONEL KARBONDİOKSİT(FCO2) LAZER KAÇ SEANS YAPILIR?

Cilt tipine, durumuna ve uygulanacak tedaviye göre 2 ila 4 seans arasında değişiklik gösterebilir. Sadece cilt yenileme cildin durumuna göre de tek seans da yeterli olabilmektedir. Seans aralıkları ise yine uygulanan tedaviye göre 15 gün ile 1-1,5 ay arasında değişmektedir.

FRAKSİYONEL KARBONDİOKSİT(FCO2) LAZER İYİLEŞME SÜRECİ NASIL OLUR, NELERE DİKKAT EDİLMELİDİR?

Uygulanacak bölgeye lokal anestezik krem sürülerek işlem yapılır. İlk uygulamanın yapıldığı gün cildinizde yanma ve yoğun kızarıklık hissedebilirsiniz.2-4 saat arasında yanma etkisi kaybolmaktadır. Yoğun kızarıklık ise yerini kahverengi kabuklanmalara bırakacaktır. Bu kabuklar 10 gün içerisinde kendiliğinden dökülerek onarılmış ve yenilenmiş cilt ortaya çıkar.

Bu süreçte en çok dikkat edilmesi gereken husus ise işlem sonrası 1 ay boyunca uygulama alanlarını güneşten ve zararlı ışıklardan korumaktır. Size önerilecek, cilt tipinize uygun bir güneş koruyucunun mutlaka ve düzenli olarak kullanılması gerekmektedir.